Evet nerde kalmıştık.. Vatan millet Sakarya
diye yollara dökülmüştüm en son... Ciddi bir fikir değişimi yaşadım. Ve
hayatımda ilk defa bloğuma yazmış olduğum bir yazıyı sildim... Hükümet korkusu
mu? Asla değil... Zaten Hükümetin bana gelene kadar daha korkacağı çok şey var.
Ancak benim yazımı silmemdeki sebep oldukça farklı.
Gezi olaylarında pek çok sokağa dökülen ünlü
isim sözlerini geri aldı. Ve yaptıkları şeyleri yapmadıklarını iddia etti... Bu
acınası bir durum... Ama elbette ki onları da anlamak lazım. İğrenç insanlar
oldukları için yapmamışlardır. Yaptılar çünkü zorunda kaldılar... Nelere maruz
kaldıklarını sadece hayal edebiliriz.
Jjj’nin blog yazısını silme sebebi ise
herhangi bir baslı korku ya da yalakalıkla ilgili değil, ciddi bir fikir
değişimi ile ilgilidir. Şu andaki gezi meseleleri benim en başta desteklediğim
gezi ile alakalı değil.
Siz sevgili okuyucularım benim eski ve yeni
yazılarımı okurken, o süre zarfında ben de yeni bir iş buldum ve yepyeni
çevrelere dahil oldum. Üniversitedeki arkadaş çevremden çok daha farklı
çevrelerde bulunmak baya ufkumu geliştirdi açıkçası. Çok değişik fikirlerle
karşılaştım biraz onlardan bahsetmek istiyorum.
Gezi olaylarına artık destek vermediğimi resmi
olarak burada beyan ediyorum. Sebebi ise bu eylemlerin çok masum bir vatan
aşkıyla başlamasına rağmen şimdi yıkıcı ve anarşist bir hal almış olması. Bir
zamanlar Ulu Önder Atatürk’ün yaptıkları ile alakası yok bunun! Farkındaysanız
Gezi’nin şu an tek amacı var o da yıkmak! Bütün amaç yıkmak göçertmek devirmek.
Birleştiğimiz amaca bakar mısınız... ‘Hükümeti devireceğiz, ekonomiyi
göçerteceğiz!’ resmen anarşi... Peki ya sonra sorusunu sorana verecek cevap
bile yok! Aklımızı kaçırmış olmalıyız böyle bir şeye alet olmak için! Bunu
tepemizdekileri korumak için söylemiyorum. Hükümete ne olduğu hiç umurumda
değil ama ekonomi göçerse önce biz göçeriz. Resmen intihar ediyoruz. O çok
sevdiğim kahraman dediğim Çarşı bildiri yayınlıyor ‘Dışarıdan alışveriş
etmeyin, dışarıda yemek yemeğin, bilmem nerelere para kazandırmayın’ vs vs...
Bunu yaparsan zaten sallanan ekonomi hepten göçecek ve Erdoğan değil biz aç
kalacağız! Biz sürüneceğiz. Zaten dünyanın ekonomik durumu malum. Detroit iflas
etti, Amerika ağlıyor... Küresel kriz grip hızında yayılıyor. Arada bizim
ekonomimiz yine diğerlerine göre daha sağlıklı (Aslında bizim ki de berbat o
bir gerçek). Bi sıkımlık canı kalmış ekonomiye bir de biz vurursak ancak
kendimizi tekmelemiş olacağız. Arkadaşlar vatanınızı milletinizi seviyorsanız
lütfen amacı yıkım olan bir ayaklanmaya katılmayın. Mustafa Kemal ‘Osmanlı’yı
yıkacağım’ diye çıkmadı ‘Türkiye Cumhuriyeti’ni kuracağım’ diye yola çıktı ve o
yüzden başarılı oldu. İlkeleri olmayan, yapıcı bir amacı olmayan, belli bir
yönetim heyeti ya da lideri olmayan ayaklanmalar ancak anarşidir ve olan sadece
bize olur. Hem fiziksel olarak hem ekonomik olarak!
Peki bu durumun suçlusu biz miyiz? Hayır
elbette değiliz. O kadar güzel ve o kadar doğal başladı ki Gezi olayları. Ve
ben ‘Kötü adamlar’ ‘yalancılar’ ‘vatan hainleri’ sadece karşı tarafımızda var
sanıyordum. Hepimiz şirinleriz zannediyordum. Ama ne zaman ki Facebook’ta
karşıma çıkan korkunç resim ve haberlerin sağlam kaynaklar tarafından
kanıtlandı ve kanıtlar önüme sunuldu ve o an fark ettim ki birileri bu
topluluğu daha da azdırmaya ve iyice yıkıcı mahvedici bir hale getirmeye
çalışıyor! Bunu hükümeti korumak için yapmıyorlar, bilakis onlar da hükümeti
devirmeye çalışıyor ve biz gaza gelelim diye dünyanın yalan haberini
yayınlıyorlar... Biz de saftirik gençlik olarak hepsini öyle güzel yiyoruz ve
öyle güzle gaza geliyoruz ki... Kendi canımızı, sevdiklerimizin canını sebepsiz
yere riske atıyoruz. Sonuç buna değmiyor bile! Resmen kaş yapalım derken göz
çıkarıyoruz.
Bütün bu Gezi olaylarına ‘Amerika’nın Oyunu’
demiyorum elbette. Ama doğal olarak oluşmuş bir durumu kendi faydalarına
kullanmaya çalışan kişiler var... Çok net bir biçimde aramızdalar. İnanın
Mason’lardan daha etkililer J
Bir de bana ne derece inanırsınız bilmiyorum
ama şu an internet ortamına dair bir işte çalışıyorum ve patronum çok ciddi
yazılımcılarla kanka... Facebook’un yazılımcılarından birisi ile de arkadaş ve
söylediğine göre bu bahsi geçen yazılımcı yarın yokmuş gibi provokatif haber
yayınlıyor! Tabi belki adam da iyi niyetinden yapıyor asla tam olarak
bilemeyiz. Belki inanıyor çoğuna ve Gezi’ye kendince destek veriyor. Ama ben
zannetmiyorum. Bu adamın hiç mi işi yok da bütün gün internet başında saçma
saçma şeyler paylaşsın! Ayrıca o konumdaki biri her önüne gelen topa vurmamayı
bilir bence... ben bir kaynağı saptadığımı düşünüyorum. Türkiye’nin
karışmasından ve Türkiye ekonomisinin zarar görmesinden fayda sağlayacak adam
çok bence...
Bu işler ne yazık ki böyle. Kimse politikayı
tam olarak anlayamıyor. Çünkü her taşın altından başka bir şey çıkıyor. Kim
dost kim düşman zaten belli değil. Ama tek bildiğim hiçbir şey göründüğü gibi
değil. O yüzden arkadaşlar lütfen ama lütfen Facebook’ta karşınıza çıkan her
abartı habere atlamayın! Önce bir düşünelim... Sonra haberin kaynağı neymiş ne
zaman nerede olmuş iyice bir araştıralım. Ondan sonra yargılayalım. Mesela şu
hamile kadınlar sokakta gezmesin meselesi. Adamın teki onu öylesine TRT’de söyledi.
Ve her gün milyonlarca fikir atılıyor ortaya. Ama bu Facebook’a öyle bir
yansıdı ki... Sanki AKP kesin karar almış yasa çıkarmış, hamile kadınlar sokakta
yürümeyecek diye! Bir anda diren hamile diye yürüyüşler yapıldı falan. Gaza gelmeye
çok hazır bir milletiz gerçekten. Anlamadan dinlemeden saldırmakta üstümüze
yok. Birileri kışkırtıyor biz de zaten AKP’den yaramız olduğu için kışkırmaya
yer arıyoruz... Evet AKP’ye zarar veriyoruz ama kendimizi de bitiriyoruz bir
yandan! Lütfen tetikte olun... Sizi seviyorum J
JJJ senin fikrin ne? Diye sorarsanız ben son
zamanlarda şuna inanmaya başladım. Akp vs. Halk değil bu! Aramızda biri daha
var... Ve bu kişiler hem AKP’ye düşman hem bize düşman. İki tarafında canını
okumak istiyor... ve kendini çok gizli tutuyor... Yine bir derin devlet konusu
gündeme geliyor burada... gelsin bakalım. Düşünelim tartışalım. Her şeyi ben mi
yazıcam J Azcık da sizden dinleyelim. Hadi göreyim okuyucu kitlemi... Atın
bakalım fikirlerinizi ortaya da şöyle bi gurur duyayım sizinle.